4 Ocak 2017 Çarşamba

Kumar Bağımlılığı


Recaizade Mahmut Ekrem “Araba Sevdası” adlı romanında, “Her iptila bir zafiyettir.”, der. Her zafiyetin ise bir boyun eğişe yol açtığı tartışmasızdır. İptila “bir şeye düşkün olma, tiryakilik” olarak tanımlanırken, “iptila”nın yerini alan “bağımlılık”, Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde bağımlı olma hali olarak tanımlanır. Sıfat olarak gösterilen “bağımlı” kelimesi ise “Sigara, uyuşturucu madde vb. kötü alışkanlıklara aşırı derecede düşkün, müptela” kişiyi ifade eder.   Bir nesneye, kişiye ya da bir varlığa duyulan önlenemez istek veya bir başka iradenin tahakkümü altına girme durumu da verilen diğer tanımlar arasındadır.  Yine bağımlılık bireylerin, kendilerinin ruhsal ve bedensel sağlığına ya da sosyal yaşamına zarar vermesine karşın, belirli bir eylemi yinelemeye yönelik önüne geçilemez bir istek duymaları halidir.

En basit görüneninden en karmaşığına dek birçok bağımlılık çeşidi sayılabilir. Hepsinin ortak noktası ise maddi ve manevi zararlara ve hatta bedeni tahribata yol açıyor olmalarıdır. Kimisinin ise zararı hepsini kapsamaktadır. Son tahlilde ise bağımlılıklar birbirini tetiklemektedir. Örneğin kumar bağımlısı bir insan kumar oynayabileceği bir mekân bulamayınca elektronik ortamda yürütülen şans ve kumar oyunlarına yönelecek ve böylece hem teknoloji hem de kumar bağımlısı biri olarak karşımıza çıkacaktır.

Modern toplumu neredeyse tümüyle sarmış bulunan bağımlılıklardan bir tanesi yukarıdaki örnekte yer verdiğimiz kumardır. At yarışlarından, futbol karşılaşmalarının sonuçlarını tahmin etmeye, tombaladan piyango çekilişlerine, kazı kazandan her türlü “iddia”ya kadar hayatın her anında karşımıza çıkan kumarı diğer bağımlılıklardan daha tehlikeli kılan şey sadece insanın kişilik özelliklerini bozmakla kalmayıp toplumsal dokuyu da harap etmesidir diyebiliriz.

Mevcut bir haktan, hiçbir iş, emek, üretim karşılığında olmaksızın muhtemel bir menfaat karşılığı vazgeçilmesi ve muhtemel menfaatin kazanımının kişi iradesi ve gayretine bağlı olmayan durumlara tabi kılınmasıyla yaratılan durumu “Kumar” olarak tarif etmek mümkündür. Kumar, rızaya dayalı bir durum olsa da, kazancın kişiler arasındaki değişimini toplumsal düzenin yerleşik kurallarına göre sağlamadığı, yeni bir artı değer oluşturup bunu paylaşmak yerine var olana üretim ve bölüşüm esasları dışında el konulmasına neden olduğu, servetin ve ekonomik kaynakların toplumun genelini etkileyecek bir şekilde el değiştirmesine sebebiyet verme ihtimalini doğurduğu için, hiçbir toplum ve devlet tarafından genel kabul görmemiş ve çeşitli yollarla sınırlandırılmaya çalışılmıştır. Sadece kişiler arasında gerçekleşen kumar türlerine yönelik olarak idari ve cezai müeyyideler belirlenmiş, kumar sebebiyle oluşan alacak veya borç ilişkisi “eksik borç” olarak tanımlanarak, rızayla ödeme dışındaki haller için bir defi sayılmıştır.

1982 Anayasası’nın 58.maddesinin 2. fıkrası,

“Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.”

hükmüne yer vermek suretiyle kumara yönelik sınırlandırmanın esasını, bizce eksik olarak belirlemiştir. Anayasa’nın 58.maddesinin 2. fıkrası kumar, içki ve benzeri kötü alışkanlıklardan korunması gerekenleri “gençler” olarak belirlemiştir, oysa ki Anayasa’nın 5.maddesi devletin temel amaç ve görevleri arasında “kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak” ve “insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” zikredilerek “herkes”’den bahsedilmiştir. Devlet belli bir yaşa kadar olan gençleri -ki rüşt yaşı on sekizdir- koruyucu düzenlemeler yaparken, bu yaşın üstündeki kişiler için bir kısım kumar türlerini meşru kabul etmektedir.

 Anayasal düzenlemeye bağlı olarak Türk Ceza Kanunu’nun 228. maddesinin 1. fıkrasında kumarı önlemeye yönelik bir düzenleme mevcuttur. Buna göre, kumar oynanması için yer ve imkân sağlayan kişi, bir yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır. Aynı şekilde olmasa da Kabahatler Kanunu’nun 34. maddesinin 1. fıkrasına göre de,

"Kumar oynayan kişiye, yüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Ayrıca, kumardan elde edilen gelire el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir."   

hükmüne yer verilmiştir. Bunlar, kumar yoluyla elde edilen gelirin gayrı meşruluğunu ispatlamada önemli argümanlardır. Fakat suçtan caydırıcılığı bakımından önemli değildir, suçu işlemeyi önlemekte çok yetersiz kalmaktadır. Bu konuda öngörülen yaptırımların arttırılması gerektiği herkes tarafından kabul gören bir gerçektir.

Borçlar Kanunu 604. maddenin 1. fıkrası’nda;

Kumar ve bahisten doğan alacak hakkında dava açılamaz ve takip yapılamaz. "

hükmüne yer verilmiş ve 605. madde ile de taraflar arasında düzenlenmesi muhtemel kambiyo senetlerinin üçüncü kişilere devredilmiş olsalar bile bunlara istinaden hiç kimsenin bir hak talep edemeyeceğini hükme bağlanmıştır.  Borçlar Kanununun 606. maddesi ile bir kumar türü olan piyangonun hükümet tarafından müsaade edilmesiyle kumar olarak adlandırılamayacağı belirtilmiştir.

Kumar alışkanlığının menfi etkileri kendisini her şeyden evvel aile kurumu üzerinde göstermektedir. Başka insanların, ailelerin emek sarf ederek ürettikleri değerlerin toplumsal kabul görmemiş yollar vasıtasıyla ve fakat rızaya binaen ele geçirilmesi aile bireyleri arasında emeklerinin değerinin ne anlam ifade ettiği sorgusunu başlatmakta ve bu sorgulama süreci üreten bireylerin emeğine saygı duymayan tarafın dışlanmasına ve kimi zaman da aile birliğinin dağılmasına yol açmaktadır. Ailenin korunmasına yönelik belgeler arasında yer alan Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin 23. maddesinin 1. fıkrasında,

“Aile toplumun doğal ve esaslı bir birimidir ve aile toplum ve Devlet tarafından korunma hakkına sahiptir”

hükmüne yer verilmiştir.

Toplumları derinden sarsan ve toplumun temeli olan aileyi yıkan bu kötü alışkanlığın etkisi kişiyle sınırlı olmadığından bu patolojik bağımlılığı bir halk sağlığı sorunu olarak ele almak gerekir. Kumar bağımlılığı olan kişi, kumar oynama düşüncesiyle başa çıkabilmek için çeşitli yollar izlemelidir. Bunun için:

·         Kumar oynanan yerlerden ve internette kumar oynatılan sitelerden uzak durmalıdır.

·         Kumar oynama düşüncesini oluşturan şeylerden uzaklaşmalıdır (at yarışı programları, casino reklamları, piyango biletleri vs.)

·         Kumarla ilgisi olan kişilerden uzak durmalıdır.

·         Kumar üzerine yapılan tartışmalara girmekten kaçınmalıdır.

·         Günlük ihtiyacı karşılayabilecek kadar para bulundurmalı, gereği dışında kredi kartları ve ATM kartlarını kullanmamalıdır.

·         Yaşam tarzının değiştirilmesi, olumsuz alışkanlıkların yerine olumlu davranışların konulması gerekmektedir.

·         Gerek kumar oynayan kimse gerekse yakınında birisinin kumar oynadığını bilen birisi bağımlılık tedavisine başvurmaktan ve bu yolla kumarla mücadele etmekten kaçınmamalıdır.

·         Destek için iletişime geçmek ve güvenilen bir aile dostundan ya da bir arkadaştan yardım istemelidir.

·         Başka şeylerle meşgul olmak önemlidir. Dikkati başka aktivitelere çevirmek (evde iş yapmak, spora gitmek gibi) faydalı olacaktır.

·         Bağımlılığı azaltıcı süreler koymak da ilk etapta işe yarayacak şeylerdendir.

 

Bütün bunların yanında en önemlisi ise; Devletin koruma yükümlülüğüdür. Bu  yükümlülüğünün yanında, yükümlülüğünü yerine getirilmesi için kolaylaştırma, geliştirme ve sağlama yükümlülüğü vardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin 5. fıkrasında

"Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir.” 

hükmü yer almaktadır. Devlet bu bağlamda pozitif yükümlülüklerini yerine getirmeli ve Anayasamızın 90. maddesinin 5. fıkrasıyla iç hukuk normu haline gelen bu kuralları da kanunlarda var olan yaptırımları arttırmak veya değiştirmek suretiyle uygulamalıdır. 

 

Kumar sebebiyle oluşan ekonomik kayıplar, toplumsal çöküntü ve ülkenin geleceğine yönelik riskler ciddiye alınmalı, kumarı sadece gençlerin kaçınması ya da korunması gereken kötü bir alışkanlık olarak kabul etmekten vazgeçilmelidir. Kumar herkes için, her zaman ve her çeşidiyle kötüdür. Unutulmamalıdır ki; bağımlılığın yaşı yoktur.

 Yeşilay Dergisi, Mayıs 2011

 

 

 

 

1 yorum:

  1. The Eight-Wheel Classic - TITIAN Arts
    The eight-wheel classic bicycle is available 1xbet login in sol.edu.kg six sizes. The Bicycle Wheel is a classic bicycle made in microtouch solo titanium USA, but there are 토토 three variations in febcasino.com

    YanıtlaSil