27 Şubat 2018 Salı

BAKANLIK TARAFINDAN YAPILAN PLANLARIN BELEDİYE TARAFINDAN DEĞİŞTİRİLİP DEĞİŞTİRİLEMEYECEĞİ


İmar planları kamu yararına olması gereken belgelerdir. Kamu yararı ise bir şehrin bütününü ilgilendiren bir konu olup, o şehrin yaşayan mülk sahiplerinin kişisel çıkarlarının toplamına indirgenemez. İmar planları ile düzenlenen alanlarda bir arazi parçasının kamu yararına en uygun kullanım şekli belirlenir. Bu nedenle plan hiyerarşisine göre imar planlan, yönetmelik ve ruhsattan önce uygulanması gereken mevzuattır. Planlı bir bölgede imar planına aykırı alan kullanımı mümkün değildir. Eğer imar planına aykırı kullanım gerekmekte ise o zaman önce usulüne uygun olarak imar planının değiştirilmesi zorunludur.

3194 Sayılı İmar Kanunu

Madde 8 – Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

            a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

            b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Yeniden düzenleme dördüncü cümle: 12/7/2013-6495/73 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. (1)

            Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer.  (Yeniden düzenleme üçüncü cümle: 12/7/2013-6495/73 md.)  Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar. (1)

            Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

            Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

            g) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) Bakanlık; ilgili idareler, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılan mekansal planlamaya, harita ve parselasyona, etüt ve projelendirmeye, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni düzenlemeye, enerji kimlik belgesi hazırlanmasına ilişkin iş ve işlemler ile yapı malzemelerini; denetlemeye, aykırılıklar hakkında işlem tesis etmeye, aykırılıkları gidererek mevzuata uygun hale getirmeye yönelik değişiklik yapmaya ve onaylamaya, yapı tatil tutanağı tanzim etmeye, mühürlemeye, yıkım kararı almaya ve yıkımı gerçekleştirmeye, ilgililer hakkında idari yaptırım kararı vermeye yetkilidir.

Madde 9 – Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ve enerji tesisleriyle ilgili alt yapı, üst yapı ve iletim hatlarına ilişkin imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re'sen onaylamaya yetkilidir.

(Ek : 24/11/1994 - 4046/41 md.) Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) (2) alınarak Çevre İmar bütünlüğünü bozmayacak (Ek ibare: 3/4/1997 - 4232/4 md.) imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar  durumlarının  Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. (Ek ibare : 3/4/1997 - 4232/4 md.) ilgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir.

Bir kamu hizmetinin görülmesi maksadı ile resmi bina ve tesisler için imar planlarında yer ayrılması veya bu amaçla değişiklik yapılması gerektiği takdirde, Bakanlık, valilik kanalı ile ilgili belediyeye talimat verebilir veya gerekirse imar planının resmi bina ve tesislerle ilgili kısmını re'sen yapar ve onaylar.

            Bakanlık birden fazla belediyeyi ilgilendiren imar planlarının hazırlanmasında, kabul ve onaylanması safhasında ortaya çıkabilecek ihtilafları halleder, gerektiğinde re'sen onaylar.

            (Ek fıkra : 20/6/1987 - 3394/7 md.; İptal : Ana.Mah. 26/9/1991 tarih ve E. 1990/38, K. 1991/32 sayılı Kararı ile.)

            Kesinleşen planlar ilgili belediyelere ve valiliklere tebliğ edilir. Bu planların uygulanması mecburidir.

            Re'sen yapılan planlardaki değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.      

Örneğin, imar planı yapılması ve değiştirilmesi sırasında bu plan ve değişikliklerinin askıya çıkarılması askı süresi sonunda kesinleştirilmesi gerekmektedir. 3194 sayılı İmar Kanununun 8. ci maddesi ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 33. cü maddesine göre imar planları ilgili idarece onaylandıktan sonra belirlenen ilan yerlerinde ve idarenin internet sitesinde bir ay süreyle ilan edilir. Bu süre içinde planlara itiraz edilebilir. İtiraz planı onaylayan idareye yapılır ve aynı idarece sonuçlandırılır. Askıya çıkarılmayan imar planı ve değişikliklerinin Danıştay'ın en son içtihadına göre iptali gerekmektedir. Çünkü askıya çıkarılıp varsa itirazların karşılanmadığı imar planı ve değişikliklerinin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesinde düzenlenen usule göre yürürlüğe girdiğini kabul etmek mümkün değildir. İmar planlarının yapılması ve değişikliklerine ilişkin olarak başta 3194 sayılı İmar Kanunu olmak üzere İlgili yasa ve yönetmeliklerde yer alan kurallara uyulması zorunludur.

Bütün bunlar ışığında bakanlık tarafından yapılan planların belediye tarafından değiştirilemeyeceğini yetki ve usulde paralellik ilkesi gereğince söyleyebiliriz.
          

26 Şubat 2018 Pazartesi

Esası Etkileyen Şekil Kuralı - Esası Etkilemeyen Şekil Kuralı Ayrımı


       
İdari işlemin şekil unsuru, idari işlemin devlet fonksiyonlarına, kamunun ve devletin menfaatine uygunluğu sağlayacak en önemli vasıta olması nedeniyle idari işlemin esaslı bir unsurudur.

İdârî işlemin hukuk düzeninde varlık kazanabilmesi için geçirmesi gereken aşamalarla ilgili kurallardır. İdârî  işlemin hukuka uygun biçimde doğabilmesi için bu kurallara uyulması zorunludur. İşlevleri dikkate alındığında, bu alanda idarelerin bir takdir yetkisi bulunmamaktadır.

Şekil ve usul paralelliği, başvuru makamının ve süresinin bildirilmesi, ilgilinin savunmasının alınması, kollektif ve karma işlemlerde şekil kuralları, hazırlık işlemleri, yazılılık ve gerekçe idari işlemin tesisinde aranan şekil şartlarıdır.

Bütün şekil sakatlıkları işlemin iptal edilmesine yol açarsa, derin bir “şekilcilik” içine dalınması, zaten yavaş işleyen idârenin daha da yavaş işlemesine sebep olunması, kısaca idârenin felç olması sonucu doğabilir. Bu yüzden  yargı içtihatlarında aşırı şekilciliğin reddedilmesi ve aslî şekil kuralları ile tâlî şekil kuralları arasında bir ayrımın yapılması sonucu doğmuştur.

İdârî işlemdeki şekil noksanlığı olmasa idi idârece başkaca bir islem tesis edilecekse, bu takdirde aslî şekil noksanlığından, şekil noksanlığı olmasa dahi idârece aynı yönde işlem tesis edilecekse de tâlî şekil noksanlığından bahsedilebilir.

Şekil ve usul yönünden eksiklik içeren bir idari işlemdeki, eksiklik asli nitelikte bir şekil ve usul noksanlığı ise, idari işlem idarece ortadan kaldırılarak, işleme geçerlilik kazandırılamazken, tali nitelikteki şekil ve usul noksanlığı sonradan tamamlanabilir ve idari işlem ilk alındığı tarihten itibaren hüküm ve sonuçlarını doğurur.

Disiplin işlemlerinde savunmanın alınmaması, savunma için tanınan sürenin mevzuatta öngörülenden az olması, işlem dosyasındaki bilgilerin ilgiliye iletilmemesi, şekil ve usul paralelliğine aykırı olarak işlem tesis edilmesi, sınav jürilerinde yakın akrabanın bulunması, toplantı ve karar yeter sayısına uyulmadan alınan kararlar, yasada öngörülen şekilde yapılmayan işlemler, asli nitelikteki şekil ve usul noksanlığına örnek olarak gösterilebilir.

Tali şekil noksanlıklarına gelince bunların önlenmesi idarenin iç işleyişi bakımından önem taşımakta olup, idari işlemin sonucuna herhangi bir etki yapmayan, sonradan düzeltilmesi mümkün olan ve ilgililerin durumunda herhangi bir değişiklik meydana getirmeyen şekil ve usul noksanlıklarıdır. Tali şekil noksanlıkları idari işlemin iptalini gerektirmez.

Ülkemizde idârî işlemin tesisi sırasında uyulması gereken sekil ve usul kurallarını düzenleyen Genel İdârî Usul Kanunu olmadığı için, şekil ve usul kuralları ile bu kurallara aykırılık halinde uygulanacak olan yaptırım türleri yargı kararları ile belirlenmiştir.

Danıştay bir kararında, Yönetmeliğin kanunda öngörülen Resmi Gazete’de yayımlanma şartının ihmâlinin mümkün olmayan ve ihmâli halinde işlemi sakatlayacak nitelikte önemli bir şekil kuralı olduğunu, yönetmeliğin Resmî Gazete’de yayımlanmamış olması nedeniyle yönetmelik olarak hukukî varlık kazanmadığını belirtmek suretiyle bu hususun aslî şekil noksanlığı olduğunu ifade etmiştir.

 Danıştay kararlarında da tali şekil noksanlıklarının idari işlemin iptalini gerektirmediği ifade edilmektedir. Nitekim, Danıştay bir kararında, “…. . davacının doçentlik sınavının kollokyum aşamasında, jüri üyelerinin akademik giysilerini giymemiş olmaları ve sınavın normal süreden fazla sürdüğü yolundaki savları, sınavın sonucunu etkileyecek ve geçersiz sayılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gibi, ileri süren diğer savların da kollokyum sınavının sözlü yapılması nedeni ile incelenmesine olanak bulunmadığından davanın reddine …” karar vermiştir. Burada Danıştay akademik bir sınavda jürinin akademik giysisini giymemesini tali şekil noksanlığı olarak kabul etmiştir.

Danıştay’ın mülakata ilişkin yeni tarihli içtihatlarında ise sözlü sınavda başarısız sayılmaya ilişkin işlemlerde, sınav öncesinde soruların ve yanıtlarının hazırlanmamış olması, sözlü sınavın sesli ve görüntülü kayıt yapılmak suretiyle gerçekleştirilmemesi, ayrıca komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmaması nedenleriyle hukuka uyarlık bulunmamakta ve bu işlemler iptal edilmektedir. Böylece Danıştay, Kanun’da öngörülmeyen yeni şekil kuralları ihdâs etmektedir.

Bir başka Danıştay kararında ise, yasa ile atama yetki ve usulünün açıkça belirlendiği durumlarda, görevlerin niteliğine, yetkilerine ve sorumluluklarına göre, atama yetki ve usulünde yorum yapılmasının mümkün bulunmadığı, mevzuat gereğince, davacının müşterek kararname ile atanması gereken Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Üyeliğine ikili kararname ile atanmasında mevzuata uyarlık görülmediği belirtilmiştir.

Bir işlem mevzuatta öngörülen şekil unsuruna aykırı olarak tesis edilmişse, artık bu işlemin diğer yönlerden hukuka aykırı olup olmadığına bakılmaz ve idari işlem şekil unsuru yönünden hukuka aykırı bulunarak iptal edilir. Buradaki şekil sakatlıklarının asli nitelikte şekil sakatlığı olması gerekmektedir. Öte yandan hangi şekil sakatlığının asli hangi şekil sakatlığının tali olacağını belirlemede somut olayın özelliğine göre idari yargı yerinin takdir yetkisi bulunmaktadır.

25 Şubat 2018 Pazar

KAMU İHALE HUKUKUNDA ŞİKAYET


 

              

GİRİŞ

Kamu ihalelerine ilişkin idari işlem ve eylemlerin hukuk çerçevesinde yürütülmesinde, idari denetime tabi olmasında ve neticede yargı yolu ile denetlenebilmesinde zorunluluk bulunduğu açık olup kamu yararı ve Hukuk Devleti ilkesi de bunu gerektirmektedir[1]. Kamu ihale sürecinde, mal ve hizmet alımı ile yapım işleri ihaleleri 01.01.2003 tarihinden itibaren 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve ikincil mevzuata göre yapılmaktadır[2]. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’ndan farklı olarak bazı olumsuzlukların önlenmesi amacıyla daha hızlı ve ihtisaslaşmış bir idari denetim sağlanabilmesi için, sözleşme öncesi aşamadaki idari işlemlerin, öncelikle ihaleyi yapan idare ve sonrasında Kamu İhale Kurumu tarafından yeniden gözden geçirilmesi ve aykırılığın tespiti halinde gereken düzeltmelerin yapılabilmesine olanak sağlayan “şikâyet” adı altında bir başvuru usulü getirilmiştir.[3]  4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile ihalelere ilişkin getirilen idari usulün önemli birer parçası olan idareye şikâyet başvurusu ve itirazen şikâyet başvurusu kamu ihalelerine ilişkin eylem ve işlemlerin ihaleyi yapan idare ile bağımsız bir idari otorite olan Kamu İhale Kurumu tarafından idari olarak denetlenmesine imkân sağlamaktadır[4]. 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihalelere ilişkin olarak, aday, istekli veya istekli olabileceklerin, önce idareye şikayet, daha sonra da Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunabilecekleri şeklinde iki aşamalı inceleme sistemi öngörülmüştür. Bu  idari başvuru yolları dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu başvuru yollarıdır[5]. Yasada dava açılmadan önce idari bir kuruluşa başvurulması öngörülmüş ise bu başvuru yerine getirilmeden dava açılmasına idari merci tecavüzü denir. Bazı yasalar ile dava açılmadan önce bu yollara başvurulması zorunlu hale getirilmiştir[6]. İhaleyle ilgili olarak yargı yoluna başvurulması için idari başvuru süreleri çok önemlidir.

 

 

1.      ŞİKAYET KAVRAMI

 

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 54’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında; ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına yada zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday yada istekli ile istekli olabileceklerin Kanunda belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak şartıyla şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri hüküm altına alınmıştır[7].

4734 sayılı KİK’in 55. maddesi uyarınca ihalelere ilişkin olarak şikayette bulunma yetkisi; yapım müteahhidi, tedarikçi ( mal alımları için) ve hizmet sunucusu olan kimselere verilmiştir, bu kişilerin şikayetlerini  öncelikle idareye yapmalı ve şikayetlerin sayacağımız şartları taşıması gerekir. Bunlar; sözleşmenin imzalanmamış olması ve yapım müteahhidi, tedarikçi veya hizmet sunucusunun şikayete yol açan durumların farkına vardığı veya farkına varmış olması gerektiği tarihten itibaren belirtilen süreleri geçirmemesidir[8]. KİK’ in 55. maddesinin 1. fıkrasına göre şikayet başvurusu, ihale sürecindeki işlem veya eylemlerin hukuka aykırılığı iddiasıyla  bu  işlem  veya  eylemlerin  farkına  varıldığı veya farkına varılmış olması gereken tarihi izleyen günden itibaren 21 inci maddenin (b) ve (c) bentlerine göre yapılan ihalelerde beş gün, diğer hallerde ise on gün içinde ve sözleşmenin imzalanmasından önce, ihaleyi yapan idareye yapılır[9]. 21. Maddenin b bendinde Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olmasından, c bendinde ise savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olmasından bahsedilmektedir[10]. Bu durumlarda şikayet süresi beş günle sınırlanmıştır.

İlan, ön yeterlik veya ihale dokümanına ilişkin şikayetler birinci fıkradaki süreleri aşmamak üzere en geç ihale veya son başvuru tarihinden üç iş günü öncesine kadar yapılabilir. Bu yöndeki başvuruların idarelerce ihale veya son başvuru tarihinden önce sonuçlandırılması esastır. Şikayet üzerine yapılan incelemede tekliflerin hazırlanmasını veya işin gerçekleştirilmesini etkileyebilecek maddi veya teknik hataların veya eksikliklerin bulunması ve idarece ihale dokümanında düzeltme yapılmasına karar verilmesi halinde, gerekli düzeltme yapılarak 29 uncu maddede belirtilen usule göre son başvuru veya ihale tarihi bir defaya mahsus olmak üzere ertelenir. Ancak belirlenen maddi veya teknik hataların veya eksikliklerin ilanda da bulunması halinde 26 ncı maddeye göre işlem tesis edilir[11]. İhalelerde şikayet süreleri ihale usulüne ve şikayetin yapıldığı konuya göre değişiklik gösterir[12].

 

2.      İDAREYE ŞİKAYETTE UYGULANACAK USUL VE ESASLAR

İhale sürecine ilişkin her türlü eylem ve işleme karşı şikâyet başvurusunda bulunulabilir. İhale sürecinin, ihale yetkilisinin ihale onayından sözleşmesinin imzalanmasına kadar olan süreci kapsadığı dikkate alındığında, aday, istekli ya da istekli olabilecekler bu süreçte idarece gerçekleştirilen işlem ve eylemlere karşı şikâyet başvurusunda bulunabileceklerdir[13]. İhalelerle ilgili olarak adaylar, istekli veya istekli olabilecekler tarafından ilk önce ihaleyi yapan idareye başvurulur[14]. Şikayet başvurularının yer aldığı dilekçeler ya ihaleyi yapan idareye elden verilir yada posta yoluyla gönderilir[15]. Bu dilekçelerde KİK’e göre; a) Başvuru sahibinin, varsa vekil ya da temsilcisinin adı, soyadı veya unvanı ve adresi. b) İhaleyi yapan idarenin ve ihalenin adı veya ihale kayıt numarası. c) Başvuruya konu olan durumun farkına varıldığı veya bildirildiği tarih. d) Başvurunun konusu, sebepleri ve dayandığı delillerin bulunması zorunludur. Ayrıca, şikâyet dilekçelerine, başvuruda bulunmaya yetkili olunduğuna dair belgeler ile imza sirkülerinin aslı veya yetkili mercilerce onaylı örneğinin eklenmesi zorunludur. Aday veya isteklinin başvuru belgeleri veya teklif zarfı içerisinde bu belgelerin bulunması durumunda, dilekçe ekinde söz konusu belgeler aranmaz.[16]. İdareler bir şikayet dilekçesi aldıklarında derhal kaydını yaparak kayıt tarihi ve sayısını dilekçenin üzerine yazacak, elden yapılan başvurularda ise başvuru sahibine kayıt tarih ve sayısını gösteren imzalı bir alındı belgesi verecektir[17]. Türk konsolosluklarına verilen dilekçeler de kayda alınıp, alındı belgesi verildikten sonra en geç dilekçenin verilmesini izleyen iş günü içinde ilgili idareye taahhütlü olarak gönderilmelidir. Konsolosluklara yapılan şikayetlerde dilekçenin verildiği tarih başvuru tarihi olarak kabul edilirken, şikayetin postayla yapılması halinde başvuru dilekçesinin idare kaydına alındığı tarih şikayet tarihi olarak esas alınacaktır [18]. İdare, şikayet başvurusu üzerine vereceği karar için, Kurum tarafından belirlenen usul ve esasları dikkate alır[19]. İhale yetkilisi bizzat yapacağı veya işin niteliğine göre bir veya birden fazla raportöre yaptıracağı inceleme sonucu, şikayetle ilgili kararını verir[20]. Buna göre ihale komisyonu üyeleri de raportör olarak görevlendirilebilir. Raportörün tarafsız olması gerekir, bu doğrultuda Kamu İhale Kurumu tarafından incelenen bir ihalede; ihale komisyonunun kararına karşı isteklinin yaptığı şikayet başvurusunu incelemek ve rapor tanzim etmek üzere ihale komisyonu başkanının muhakkik olarak tayin edildiği ve onun verdiği rapora göre şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Bunun ise şikayet konusu işlemi gerçekleştiren ihale komisyonu başkanının raportör olarak görevlendirilmesi idari başvurudan beklenen yararı kaldıracağı ve şikayetin tarafsızlıkla değerlendirilmesini engelleyeceği için mevzuata aykırı bulunmuştur[21].

Aynı kişi tarafından birden fazla ihaleye, birden fazla kişi tarafından ise aynı ihaleye tek dilekçe ile başvuruda bulunulamaz[22]. Belirtilen hususlara aykırılık içeren ve henüz başvuru süresi dolmamış olan başvurulardaki eksiklikler, idare veya Kamu İhale Kurumu’nun bildirim yapma zorunluluğu bulunmaksızın, başvuru süresinin sonuna kadar başvuru sahibi tarafından giderilebilir[23].

3.      İDARENİN VERECEĞİ KARAR

İdare şikâyet başvurusu üzerine gerekli incelemeyi yaparak on gün içinde gerekçeli bir karar alır. Alınan karar, şikâyetçi ile diğer aday veya istekliler ile istekli olabileceklere karar tarihini izleyen üç gün içinde bildirilir. İlan ile ihale veya ön yeterlik dokümanına yönelik başvurular dışında istekli olabileceklere bildirim yapılmaz. Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimi, süresinde alınan kararın uygun bulunmaması durumunda ise başvuru sahibi dahil aday, istekli veya istekli olabilecekler tarafından idarece alınan kararın bildirimini izleyen on gün içinde Kuruma itirazen şikayet başvurusunda bulunulabilir[24]. İdareye şikâyet başvurusunda bulunulması halinde, başvuru üzerine alınan kararın son bildirim tarihini, süresi içerisinde bir karar alınmaması halinde ise bu sürenin bitimini izleyen tarihten itibaren on gün geçmeli ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmadığı hususuna ilişkin sorgulama yapılmalıdır[25].

KİK 55. madde son fıkra uyarınca idarece usulüne uygun bildirim yapılmadan sözleşme imzalanması yasaktır. Eğer idarece usulüne uygun bildirim yapılmadan sözleşme imzalanmışsa, ihale kararı ve sözleşme hükümsüz sayılır, kanundaki sürelere uyulmadan sözleşme imzalanırsa, fiilen ilgililerin şikayet hakkı ortadan kalkar[26].

Şikayet dilekçelerinde ileri sürülen iddialarla ilgili olarak ihale yetkilisi, bizzat yapacağı veya işin niteliğine göre görevlendireceği bir veya birden fazla raportöre yaptıracağı inceleme sonuçlarına göre kararını verir[27].

Şikayetin esasını incelenmesi sonucu idare şu kararları verebilir:

a.       Düzeltmeyle hallonulacak durumlarda düzeltici işlemin belirlenmesi,

b.      İhale işleminin iptali,

c.       Şikayet başvurusunun uygun bulunmadığıdır.

Şikayet üzerine alınan ihalenin iptali kararına karşı yapılacak başvuruların süresi on iş günüdür[28]. Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini, süresinde alınan kararın uygun bulunmaması durumunda ise başvuru sahibi dahil aday, istekli veya istekli olabilecekler tarafından idarece alınan kararın bildirimini izleyen on gün içinde Kuruma itirazen şikayet başvurusunda bulunulabilir[29].

 

SONUÇ

Şikâyet başvuruları idari dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu başvuru yoludur ve  bu yol tüketilmeden dava açılması durumunda mahkemeler idari merci tecavüzü nedeniyle dava dilekçelerinin yetkili idari makamlara tevdiine karar vermektedir. Hak düşürücü süre niteliğindeki bu durum dava açma hakkını da etkilemektedir. Bu yüzden mağduriyet yaşanmaması için sürelere çok dikkat edilmelidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

EK-1: ŞİKAYET BAŞVURU DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

 

_ _ / _ _ /201 _

 

(İHALEYİ YAPAN İDARENİN ADI)

                     (İDARENİN ADRESİ)

Başvuru sahibi            (Adı-soyadı/Ticaret unvanı, adresi ve faks numarası)

TC Kimlik Numarası(Gerçek Kişi)/Vergi Kimlik Numarası (Tüzel Kişi)      

Vekili/Temsilcisi         (Adı-soyadı, adresi ve faks numarası)

İhale Kayıt Numarası (İKN)   

Başvuru konusu ihalenin adı 

Şikayet konusu işlemin/durumun farkına varıldığı/tebliğ edildiği tarih         

Şikayet konusu işlem ve şikayet nedenleri

(Bu bölümde şikayet konusu işlemlerin hangi yönden ihale mevzuatına aykırı olduğu açıklanarak buna ilişkin kanıtların belirtilmesi gerekmektedir.)   

            Yukarıda belirtilen hususlarla ilgili olarak 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik uyarınca şikayet başvurumuz hakkında inceleme yapılarak karar verilmesini arz ederim.

Ad SOYAD/ Unvan-(Kaşe)

İmza

EKLER :

I- TEMSİLE YETKİLİ OLUNDUĞUNA DAİR BELGELER

a) Başvuranın gerçek kişi olması durumunda:

            1- Bizzat başvurması halinde temsile ilişkin herhangi bir belge istenilmeyecektir.

            2- Avukat olmayan temsilcisi aracılığı ile başvurmaları halinde: Şikayet başvurusunda bulunmaya yetkili olduğunu gösteren vekaletnamenin aslı veya noter tasdikli sureti ile vekilin imza beyannamesi/ sirküsü

            3- Avukat aracılığı ile başvurmaları halinde: Şikayet başvurusunda bulunmaya yetkili olduğunu gösteren baro pulu yapıştırılmış vekaletnamenin aslı veya avukat ya da noter tarafından onaylı sureti

 

b) Başvuranın tüzel kişi olması durumunda:

            1- Aday/istekli/istekli olabileceklerin bizzat başvurması halinde: Tüzel kişiliği temsile yetkili olduğunu gösterir belgelerin aslı veya noter onaylı suretleri ile bu kişi ya da kişilerin noter onaylı imza sirküsü

            2- Avukat olmayan temsilcisi aracılığı ile başvurmaları halinde: Şikayet başvurusunda bulunmaya yetkili olduğunu gösterir noter onaylı vekaletname ile vekilin imza beyannamesi

            3- Avukat aracılığı ile başvurmaları halinde: Şikayet başvurusunda bulunmaya yetkili olduğunu gösteren baro pulu yapıştırılmış vekaletnamenin aslı veya avukat ya da noter tarafından onaylı sureti

 

II- VARSA ŞİKAYET KONUSU İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİ VE BELGELER

 

NOT:

1- Başvuru belgeleri veya teklif zarfı kapsamında idareye verilen ve yukarıda belirtilen hususları içeren belgelerin başvuru dilekçesine eklenmesine gerek bulunmamaktadır.

2- Aynı kişi tarafından birden fazla ihaleye, birden fazla kişi tarafından aynı ihaleye veya birden fazla ihaleye tek dilekçe ile başvuruda bulunulamaz.

 

 

 

 

KAYNAKÇA

Abdullah Erbaş, “İhalelere Karşı Yapılan İdari Başvurular”, Belediye Dünyası Dergisi, Ekim 2003, Cilt 4, Sayı.10.

İlhami Öztürk, “Kamu İhale Kanunun’da Düzenlenen Şikayet ve İtirazen Şikayet Sürelerinin Hukuki Niteliği”, Ankara Barosu Dergisi Yıl 67 Sayı 3 Yaz 2009.

 Veli Böke, Kamu İhaleleri Şikayet Hukuku, SEÇKİN Ankara 2006.

 Volkan Sırabaşı, Kamu İhalelerinde Dava Süreci, Adalet Yayınevi Ankara 2013.

http://www.ihale.gov.tr

https://ihale.gov.tr/sikayet_basvurularina_iliskin_dilekce_ornekleri-99-1.html

 

 

 

 




[1]Öztürk, İlhami, “Kamu İhale Kanunun’da Düzenlenen Şikayet ve İtirazen Şikayet Sürelerinin Hukuki Niteliği”, Ankara Barosu Dergisi Yıl 67 Sayı 3 Yaz 2009, s. 130.
[2] Sırabaşı, Volkan, Kamu İhalelerinde Dava Süreci, Adalet Yayınevi Ankara 2013, s. 9.
[3] Erbaş, Abdullah, “İhalelere Karşı Yapılan İdari Başvurular”, Belediye Dünyası Dergisi, Ekim 2003, Cilt 4, Sayı.10, s.37.
[4] Öztürk, s. 130.
[5] Öztürk, s. 130.
[6] Öztürk, s. 130.
[7] Öztürk, s. 130.
[8] Böke, Veli, Kamu İhaleleri Şikayet Hukuku, SEÇKİN Ankara 2006, s. 43.
[9] http://www.ihale.gov.tr/Mevzuat.aspx
[10] http://www.ihale.gov.tr/Mevzuat.aspx
[11]  http://www.ihale.gov.tr/Mevzuat.aspx
[12] Sırabaşı, s. 75.
[13] Öztürk, s. 130.
[14] Böke, s. 43.
[15] Sırabaşı, s. 137.
[16] Öztürk, s. 131.
[17] Böke, s. 43.
[18] Böke, s. 44.
[19] Böke, s. 43.
[20] Böke, s. 43.
[21] Böke, s. 44.
[22] Öztürk, s. 132.
[23] Öztürk, s. 132.
[24] Öztürk, s.132.
[25] Öztürk, s. 133.
[26] Böke, s. 48.
[27] Böke, s. 57.
[28] Sırabaşı, s.80.
[29] http://www.ihale.gov.tr/Mevzuat.aspx